
Yazın havalar bolca ısındığında hepimizin en az bir kere de olsa yüzmek için gittiği havuzlar yazın vazgeçilmezleri arasında. Fakat bizler için, vücut sıvılarına benzerliği ile insan vücuduna en yakın ve sağlıklı olanın deniz suyu olduğu bir gerçek.
Peki ya bulunduğumuz yer denize fazla yakın değilse, genellikle havuzları kullanmayı tercih ederiz değil mi? İçerik olarak, klor, brom, tuz; yosun önleyici, pH düşürücü, parlatıcı, çöktürücü, ayak dezenfektanı ve iyon tutucu gibi temizlik amaçlı kullanılan pek çok kimyasalı bünyesinde barındıran bu havuz suları bizim için ne derece zararlı?
Hem cildimize hem de vücudumuza zararı olan bu havuz suları özellikle kadınların vajinal florasında yararlı mikroorganizmaların ve bakterilerin ölmesine ve çeşitli kadın hastalıklarına yol açabiliyor. Yani zararlı mikroorganizmaları öldürürken aynı zamanda yararlı olanları da yok ediyor. Kişilerin klorlu havuzlarda uzun süre kalmalarının kanser olma risklerini de arttırdığı bilgisi yapılan araştırmalarca mevcut. Daha sayabileceğimiz birçok zararlı etkisi var.
Peki klasik havuzlara girmenin dışında daha sağlıklı ne gibi bir alternatifimiz olabilir?
İşte bu sorunun cevabı basit; tabi ki biyolojik havuzlar.
Ekolojik tahribatlar ve iklimsel değişimler bildiğimiz üzere, son yılların en büyük küresel problemlerinden. Bu problemlere çözüm arayışlarından biri, doğal bitki örtüsünün korunması ve peyzaj tasarımlarında kullanılmasıdır. Bu kapsamda doğal kaynakların korunması, sulak alanların oluşturulması, doğal su kaynakları yaratılması ve zenginleştirilmesi çalışmaları yapılır. Bu projelerden biri olan biyolojik göletler, doğal yapının devamı niteliğinde tasarlandığı taktirde, sahip olduğu kaynakları ile ekolojik birimleri besler ve ekosistemi zenginleştirir. Biyolojik havuzlar, hem kırsal hem de kentsel alanda doğal yapının bir parçası olmanın yanı sıra, rekreasyonel kullanımlara da olanak sağlar.
Fazla yaygın olmasa da yaygınlaştırılması için çeşitli projelerin sürdürüldüğü, her geçen gün insan sağlığına verilen önemin ve doğallığa duyulan ihtiyacın arttığı; bu ihtiyaç kapsamında kullanımın yaygınlaşacağını tahminlediğim ekoloji dostu biyolojik havuzlar.
Biyolojik havuz içerisinde yer alan bitkiler ve mikroorganizmalar ile kendi temizliğini sağlayabilen ve klor gibi kimyasal maddelere gerek duymayan temiz bir su alanıdır. İnsan sağlığına ve doğaya hiçbir zararı olmayan bu biyolojik havuzlar, günümüzde artık çokça tercih edilmektedirler. Buna ekolojik havuz da diyebiliriz.
Genel anlamda biyolojik yüzme havuzları, temiz ve berrak bir suda yüzmek için tercih edilebilecek en iyi seçenektir, diğer havuzlardan farklı olarak kimyasal hiçbir ürüne yer verilmeyen biyolojik yüzme havuzlarında bitkiler yardımıyla havuz temizliği sağlanmaktadır. Biyolojik yüzme havuzlarının insan sağlığına ve doğaya hiçbir zararı bulunmaz. Uygun fiyatlarla yaptırılabilen biyolojik yüzme havuzları, birçok artıyı beraberinde getirmektedir; dört mevsim kullanım olanağı sunması su kullanımını azaltırken, suyun temizliği için dışarıdan hiçbir kimyasala ihtiyaç duymaması ekonomik açıdan kolaylık sunmaktadır. İstenilen alan uygunsa biyolojik havuz her yere yapılabilmektedir.
Doğayla iç içe olma imkanı sunan doğal yüzme havuzlarına; görsel açıdan destekleyici olan fıskiye, heykel, sucul bitkiler, kıyı bitkileri ve ışıklandırma gibi dekoratif sistemler de eklenebilmektedir. Bu sayede harika bir görsel şölen elde etmek mümkün.
Biyolojik gölet prensibi temel olarak, ekosistemin su rezervinin korunması; zenginleştirilmesi ve bölgede estetik tasarımlar sunularak rekreasyon alanı yaratılmasına dayanır. Bu açıdan bakıldığında yapay faktörlerin insan üzerindeki baskısını gün geçtikçe artırdığı kentsel alanlar, doğal kaynakları hızla tüketmektedir.
Biyolojik göletler ise ekosistem hizmeti sunan çok yönlü tasarımlara sahip doğal alanlar olması nedeni ile bu kentsel alanlarda geliştirilmesi gereken tasarımlardır. Bu sistemlerde önemli yer tutan bitkisel materyaller, ekosistem hizmetinin temelini oluşturmaktadır. Bu alanlar; su döngüsünü besleme, bölge iklimini iyileştirme, gürültüyü ve kirliliği azaltma, su kaynağını temizleme, yaban hayatını destekleme gibi çok önemli hizmetler sunar. İşte tam da bu yüzden biyolojik havuz tercih etmeliyiz.
Biyolojik havuzlar iki farklı şekilde yapılabilmektedir.
Bunlardan ilki; betonarme yapı üzerine mekanik sistemlerin yerleştirilmesi ve ardından doğal taşların eklenmesiyle yapılan yüzme havuzudur.
İkincisi ise; toprak zemin üzerinde su tutucu alt taban uygulaması üzerine mekanik sistemler eklenerek oluşturulan yüzme havuzudur. Biyolojik yüzme havuzları yapılmadan önce havuzun yapılacağı alan profesyonel peyzaj ekibi tarafından incelenmelidir. İnceleme işlemlerinden sonra alana uygun olan havuz modeli seçilmeli ve tasarım işlemine geçilmelidir.
Biyolojik havuz yapılırken yüzme kısmı ve suyun temizleme kısmının ayrı olduğu, yüzme havuzu ve bitkilerin aynı yerde olduğu ve bitkilerin hiç bulunmadığı versiyonlar arasında seçim yapmak gerekmektedir.
Biyolojik havuz aslen biyolojik taklite dayanır. Doğa en azını kullanır ve elindeki ile yetinir. Biyo-havuz doğal gölete benzemeye çalışır.
Suyun derinliği değişkendir, ısı değişimi sayesinde su pompa olmaksızın hareket eder.
Özel olarak seçilip yerleştirilmiş yöresel bitkiler sayesinde su hem temizlenir hem de oksijen ile zenginleştirilir. Typha (kofa) ya da bulrush (hasırsazı) ya da cattail (sukamışı) bitkileri kendi kendilerine yetiştikleri ve fazla bakıma ihtiyaç duymadıklarından en çok tercih edilen seçimlerdir. Vetiver (güve otu) da kullanılabilir. Canna (tesbih çiçeği) gibi rizomlu türler de tercih edilebilir.
Genel prensip sudaki azot ve fosfatın olabildiğince temizlenmesi üzerine dayalıdır. Bu sayede yosun oluşumu ve sudaki azot ve fosfatın artması engellenir. Oksijensiz bölgeler oluşturularak da nitrat sorunu çözülebilir.
Su sıcaklığının fazla yükselmesi engellenmelidir. Bunun için güneş yönüne yerleştirilecek ağaçlarla gölge sağlanabilir.
Gerekli olan bakım; bir süpürücü ile yüzeydeki yaprakların vs temizlenmesi ve organik atıkların olabildiğince uzaklaştırılmasıdır. Biyo-havuz kendi içinde, suyun tekrar yaratıldığı taş ve filtre bitkilerinin bulunduğu bölüm ve içinde yüzülebilen havuz olarak iki bölümden oluşur.
Havuzun içi suyun kaçışını engelleyecek, güneş ışınlarına dayanımlı bir plastik ve toprak katmandan oluşur.